Molnupiravir etken unsurlu antiviral Covid-19 ilacının 65 yaş üstü hastalar ve 18 yaş üstü yüksek riskli bireylerde kullanımına başlandı. İlacın hastalığın birinci devirlerinde kullanılmasının değerli olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Virüsün çoğalmaya başlamadan ve daha üst teneffüs yolunu terk etmeden kullanılmaya başlanması, virüsün çoğalmasını daha yeterli engelleyecektir. Bu nedenle semptomlar yakından takip edilmeli, klinik belirti oluşursa bir an evvel sıhhat kurumuna gidilerek PCR testi yapılmalı ve birinci 3-5. günlerde Molnupiravir, kullanılmaya başlanmalıdır.”uyarısında bulundu. İlaçların ya da aşıların bulunmasının, hiç kimsede rehavet hissi yaratmaması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, tedbirlere devam edilmesinin altını çizdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Songül Özer, Covid-19 hastalığının tedavisinde kullanılmaya başlanan “molnupiravir” etken unsurlu ilaca ait değerlendirmede bulundu.
Covid-19 hastalığının tedavisi için üretildi
Dr. Songül Özer, “Molnupiravir” etken unsurlu ilacın daha evvel kullanılan bir ilaç olmadığını belirterek “Covid-19 hastalığının tedavisi için üretildi. İlacın tesir biçimi, insan bedenine giren virüsün hücre içinde iken üremesinin yani çoğalmasının engellenmesi formunda. Yani bu ilaç, koronavirüsün bedene girmesini engellemiyor, bedene girmiş olan virüsün çoğalmasını engelliyor. İlacın kullanımına ait, hem güvenliği hem de aktifliği ile birçok soru işareti hala cevaplanamadı. Ancak Kasım 2021 itibariyle FDA tarafından acil kullanım onayı aldı. ABD dışında birçok diğer ülkede de hala kullanılıyor.” diye konuştu.
Riskli bireylerde kullanılması planlıyor
İlacın birinci planda 65 yaş üzerinde ve altta yatan önemli hastalıkları olan şahıslarda kullanılmasının planlandığını belirten Dr. Songül Özer, “Ağızdan, tablet formunda ve günde iki sefer alınması tavsiye edilen ilacın, birinci planda, 65 yaş üzerinde ve altta yatan önemli hastalıkları olan bireylerde kullanılması planlanıyor. Bu bireylerin Covid -19 ile enfekte olmaları halinde, hastalığı ağır geçirme ve hastaneye hatta ağır bakıma yatma ihtimalleri yüksek olduğu için, daha çok bu bireyler hedeflenmiş durumda. Riskli şahısların, hastaneye yatırılmadan meskende tedavilerinin sağlanması, birebir vakitte hastanelerin yatan hasta servislerinin ve ağır bakım servislerinin yükünü de azaltacaktır.” diye konuştu.
Semptomlar başladıktan sonraki 3-5. günlerde kullanıma başlanmalı
İlacın hastalığın birinci devrinde kullanılmasının değerine işaret eden Dr. Songül Özer, “Yapılan çalışmalar, Molnupiravir’in, SARS-Cov-2 PCR testi olumlu saptanan bireylerde, klinik belirtiler yani semptomlar başladıktan sonraki 3-5. günler kullanılmaya başlanması ile bu bireylerin hastaneye yatışlarının yahut vefat oranlarının yaklaşık 30-50 oranında azaltıldığını gösteriyor. İlacın birinci periyotlarda kullanılmaya başlanması çok değerli. Virüsün çoğalmaya başlamadan ve daha üst teneffüs yolunu terk etmeden kullanılmaya başlanması, virüsün çoğalmasını daha uygun engelleyecektir. Bu nedenle semptomlar yakından takip edilmeli, klinik belirti oluşursa bir an evvel sıhhat kurumuna gidilerek PCR testi yapılmalı ve birinci 3-5. Günlerde Molnupiravir, kullanılmaya başlanmalıdır. Bu ortada Molnupiravir’in hamilelerde kullanılmasının uygun olmadığını da hatırlatmalıyım.” ikazında bulundu.
Molnupiravir dışında bir ilaç daha var: Paxlovid
Dr. Songül Özer, “Molnupiravir” dışında, Covid-19 tedavisinde kullanılabilecek bir ilaç daha olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Etken unsuru ‘ritonavir’ olan, piyasada “Paxlovid” ismiyle satışa sunulan bir ilaç daha bulunuyor. Ritonavir daha evvelden bildiğimiz bir molekül. Covid-19’da tesiri, yeniden Molnupiravir üzere, virüsün çoğalmasının engellenmesi halinde. Paxlovid de İngiltere, ABD’de FDA ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından Aralık 2021 tarihinde, acil kullanım onayı aldı lakin şimdi ülkemizde bulunmuyor. Bu ilaç da tablet formunda ağız yolundan alınıyor. Molnupiravir üzere Paxlovid’in de Covid-19 PCR testi olumlu olan (yani koronavirüsle enfekte olan) ve altta yatan önemli hastalığı olan şahıslarda, semptomların başlamasından sonraki birinci 5 gün içinde alınması öneriliyor. İlacın kullanımıyla ilgili yapılan birçok klinik çalışma var. Çalışmalara nazaran, ilaç tanım edildiği halde kullanılırsa, riskli bireylerin hastaneye yatışını ve vefat oranlarını 89 oranında azaltıyor.”
Her iki ilaç da koşullu kullanım onayı aldı
Her iki ilacın da “şartlı kullanım onayı” aldığını vurgulayan Dr. Songül Özer, “Herhangi bir ilaca şartlı kullanım onayı verilmesi; olağanda gerektiğinden daha az kapsamlı bilgiye dayalı olarak onay verildiği manasını taşıyor. Yani her iki ilaçla ilgili yapılan çalışmalar, kapsamı genişletilmiş olarak yapılmaya hala devam ediliyor lakin bu mühlet zarfında iki ilaç da acil kullanım onayı almış olduğu için, önerilen durumlarda kullanılabilirler.” dedi.
İlaç ve aşılar rehavet hissi yaratmamalıdır
Gerek aşıların gerekse ilaçların Covid-19 hastalığının etkeni olan koronavirüsün bedene girmesine pürüz olamayacağını bir kere daha hatırlatmak istediğini kaydeden Dr. Songül Özer, tedbirlere sıkı biçimde uyulması gerektiğinin altını çizerek kelamlarını şöyle tamamladı:
“Hem ilaçlar hem de aşılar, hastalığın ağır geçirilmesini ve vefat oranlarını önemli halde azaltırlar ve bu tedavide çok değerlidir. İlaçların ya da aşıların bulunması, hiç kimsede rehavet hissi yaratmamalıdır. Hastalık hala ciddiyetini korumaktadır. Her gün yüzlerce kişi hayatını bu hastalık nedeniyle kaybetmektedir ve hastalığı atlatanların da virüsten ne kadar etkilendiklerini hala tam olarak bilememekteyiz. Virüsün, hastalığı geçirenlerin bedeninde yaptığı hasarların tespiti için vakit gerekiyor, ileride çok daha güzel anlayacağız. Virüsün bedene alınmasını engelleyecek tek şey, korunmadır. Yani maske takmaya, el yıkamaya ve aramızı en az 2 metre olacak formda ayarlamaya devam etmeliyiz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
