ALEM mecmuası bu hafta hayatının en hoş ve en ağır periyotlarından birini yaşayan, Roberto Bravo’nun marka yüzü olan Gökçe Bahadır ile bir ortaya geldi. Bayanların gücünü kutlayan reklamı yöneten Nihat Odabaşı ile birlikte şahane ve güç dolu bir sohbet ve çekim gerçekleştirildi.
“SÜPER BABA ÇOK SEVERDİM”
Bu mesleğe başlamadan evvel ilgi duyduğu, örnek aldığı oyuncuların, üretimlerin neler olduğundan bahsederken Gökçe Bahadır kendisinin sıkı bir dizi takipçisi olduğunu ve kendisini etkileyen karakterleri şu biçimde belirtti; “ Üstün Baba çok severdim. Muhteşem Baba’da Bennu Yıldırımlar’ın oynadığı karakter beni çok etkiliyordu. “Şehnaz Tango”yu da çok sıkı takip ederdim. Orada Perran Kutman’a çok büyük bir hayranlık duyuyordum.”
“BU YALNIZCA BİR İŞ DEĞİL ÖMÜR BİÇİMİ HALİNE GELİYOR”
Sektöre birinci girdiği vakitler ile alakalı sohbete devam ederken birinci adım attığı vakitlerde kendisini en çok şaşırtan ve zorlayan hususların ne olduğunu sorduğumuzda şu halde yanıtladı; “ İstediğin bir şeyi tutukuyla yapmaya karar verdiğinde aslında birinci başta o işin zorlukları hiç göz önünde olmuyor. Çok sevdiğim bir işi yapmaya karar verdim ve benim için hiçbir zorluğu kıymetli değildi. Bu yalnızca bir iş değil bir hayat biçimi haline geliyor.”
“KULÜP’TEKİ MATİLDA BENDE ÇOK İZ BIRAKAN BİR KARAKTER OLDU”
Hayat Bilgisi, Yaprak Dökümü, Kayıp Kent, Ufak Tefek Cinayetler, Kulüp ve Evlilik Hakkında Her Şey üzere bir çok dizide yer alan Gökçe Bahadır, canlandırdığı karakterlerin hepsinin kendisi ve oyunculuk hayatı için farklı tecrübeler olduğunu ve farklı değişimlere hamile olduğunu belirtirken, kendisinde canlandırdığı karakterlerden en çok iz bırakanı sorulduğunda şu halde karşılık verdi; “Hepsinin yeri bende çok başka zira hepsinin devirleri başka, bendeki tesirleri çok farklı fakat “Kulüp’teki Matilda bende çok iz bırakan bir karakter oldu.”
“YOĞUN TEMPO VE KOŞTURMACADA DAHA MEMNUN OLAN BİRİYİM”
Gecesi, gündüzü, hafta sonu, bayramı, tatili olmayan ağır tempoda çalışan Gökçe Bahadır’a bu tempoya nasıl adapte olduğu sorulduğunda şu halde belirtti; “ Bu işi gönülden seven insanların bir ortaya toplandığı bir dal bu. Küçük yaştan beri çalıştığım için hayatım çabucak hemen daima setlerde geçti ancak ben esasen genelde ağır tempo ve koşturmacada daha memnun olan biriyim.”
“SABİHA GÖKÇEN, ONUN HAYATINI CANLANDIRMAYI İSTERİM.”
Gökçe Bahadır’a ilerleyen periyotlarda keşke onun hayatını canlandırsam diye hayaller kurduran biri var mı diye sorulduğunda şu halde yanıtladı; “ Açıkçası birinci aklıma gelen Sabiha Gökçen, onun hayatını canlandırmayı isterdim.”
“ÇOK MEMNUNUM SEVDİĞİM BİR BEŞERLE HAYATIMI BİRLEŞTİRİYOR OLMAKTAN”
Çok yakın vakit içerisinde Buyruk Ersoy ile hayatını birleştiren Gökçe Bahadır’a neler hissettiği sorulduğunda hislerini şu formda belirtti; “Biz de çok heyecanlıyız. Çok memnunum sevdiğim bir beşerle hayatımı birleştiriyor olmaktan. Farklı heyecanlar. Dilerim her şey gönlümüzce olur. Birlikte mutluluğumuzun artmasını diliyorum.”
“TAKI TAKMAYI ÇOK SEVİYORUM”
Roberto Bravo’nun marka yüzü olan Gökçe Bahadır’a bu işbirliği ve mücevherler ile ilgili hisleri sorulduğunda şu formda yanıtladı; “ Takı takmayı çok seviyorum. Genelde takısız göremezsiniz beni. Hem Roberto Bravo’nun duruşu, bakış açısı, işi pozisyonlandırma biçimi, sevgili Nihat Odabaşı’nın harikulade fikirleriyle birlikte benim çok içime sinen bir iş oldu.”
“KÜPE TAKMAZSAM O GÜNÜMÜN UYGUN GEÇMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜRÜM.”
Takı takmaktan hoşlandığını ve kendisini takısız bir halde göremeyeceğimizi belirten Gökçe Bahadır’a uğuruna inandığı bir mücevherinin olup olmadığı sorulduğunda şu biçimde yanıtladı; “ Uğuruna inandığım bir şey mi tam bilmiyorum lakin küpe takmazsam o günümün yeterli geçmeyeceğini düşünürüm.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
