CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye’nin yaşadığı güç krizinin, yalnızca İran’dan kaynaklı olmadığını, AKP iktidarının beceriksizliği olduğunu söyledi. Özkoç, “Bakın, Bakü-Tiflis-Erzurum boru çizgisinden 19,1 milyon metreküplük gaz gelmesi lazım. Ne kadar geliyor? 7 milyon metreküp geliyor. Pekala bunu hiç kamuoyuyla paylaştılar mı? Hayır. Nedeni ne? Nedeni yönetmeme. Nedeni liyakatli bireylerle bu işleri takip edip, milleti düşünmeme; yalnızca kendilerini, çıkarlarını ve parayı düşünmek. Bakın Türk Akım’dan günlük 46,9 milyon metreküp gelmesi gerekirken, ne kadar geliyor? 32 milyon metreküp doğalgaz geliyor. Yani bu ikisini topladığın vakit, bir İran’dan alınan doğalgaz kadar doğalgaz şu anda yok ortada, gelmiyor. Bunun sebebi ne? Bunun sebebi AKP iktidarının beceriksizliği ve yönetmemesidir” dedi.
Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi.
Özkoç, şöyle konuştu:
“Doğalgazla ilgili herkese anlattıkları şu: İran da 28,5 milyon metreküp doğalgaz kesintisine gitmiş. Pekala biz biliyoruz ki 2 boru çizgisiyle Rusya’dan, iki boru çizgisiyle Azerbaycan’dan, Cezayir’den ve Nijerya’dan sıvılaştırılmış gaz alıyoruz. Toplamda günlük Türkiye’ye giren gaz ölçüsünün İran’la birlikte 330 milyon metreküp olması gerekiyor. Diyelim ki 30 milyon metreküpü gelmedi. Ne oldu? 300 milyon metreküp gaz var. Türkiye Cumhuriyeti’nde birinci kere sanayi kuruluşları üretime orta veriyor. Neden? Doğalgaz ve elektrik yüzünden. ‘Peki depolar?’ diyoruz. Depolarda gaz yok. Neden depolarda gaz yok? Zira doğalgaz pahalılaştıkça oradan sübvanse ediyorlar, oradan doğalgaz veriyorlar; hiç önlem için depolarda gaz bulundurmamışlar. Bitmiş, gitmiş… Bakın, Bakü-Tiflis-Erzurum boru çizgisinden 19,1 milyon metreküplük gaz gelmesi lazım. Ne kadar geliyor? 7 milyon metreküp geliyor. Pekala bunu hiç kamuoyuyla paylaştılar mı? Hayır. Nedeni ne? Nedeni yönetmeme. Nedeni liyakatli şahıslarla bu işleri takip edip, milleti düşünmeme; yalnızca kendilerini, çıkarlarını ve parayı düşünmek. Bakın Türk Akım’dan günlük 46,9 milyon metreküp gelmesi gerekirken, ne kadar geliyor? 32 milyon metreküp doğalgaz geliyor. Yani bu ikisini topladığın vakit, bir İran’dan alınan doğalgaz kadar doğalgaz şu anda yok ortada, gelmiyor. Bunun sebebi ne? Bunun sebebi AKP iktidarının beceriksizliği ve yönetmemesidir.
CANAN KAFTANCIOĞLU’NUN DAVASINDA EMNİYET POLİS GÖREVLENDİRDİ Mİ?
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu, İstanbul seçimlerinde örgütlü bir uğraşla büyük katkı sundu seçimlere. İstanbul Seçimleri birincisinde kazanıldı lakin iktidar ve Recep Tayyip Erdoğan bu seçimleri kazanılmış olarak görmek istemedi. Hukuksuz ve kanunsuz bir biçimde seçimleri yenilettiler. İkinci sefer de hem İstanbul örgütü, Büyükşehir Belediye Liderimiz Ekrem İmamoğlu daima birlikte Cumhuriyet Halk Partisi ve milletimizle kucaklaşarak seçimler farklı bir biçimde kazanıldı. Sonuçta Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yıllar evvel atılmış twitleri ortaya çıkartıp, onu mahkûm ettiler. Daha sonra peşinden tazminat davaları, hakaret davaları… Gerisinden Fahrettin Altun da bir tazminat davası açtı. Dün Fahrettin Altun’la ilgili dava görülürken salonda pandemi nedeniyle stajyer avukatların dahi alınmadığı bir ortamda bir sivil giysili kişi tek başına oturuyor. Candan Kaftancıoğlu’nun avukatı dönüp bu şahsa kim olduğunu soruyor. Birinci evvel karşılık vermiyor, ısrarlı sorular sonucunda bu kişi emniyetten polis olduğunu, emniyet tarafından görevlendirildiğini söylüyor. Daha sonra avukatlar dönüp hâkime bunun yanlışsız olmadığını, içeriye kimsenin alınmadığı halde bu kişinin hakkında bir tutanak tutulması gerektiğini ve zabıt altına alınarak bunun soruşturulması gerektiğini söz ediyorlar. Fakat hâkim yalnızca bunları dinlemekle kalıyor. Dönüp de ‘sen kimsin, hangi maksatla buradasın?’ diye ısrarlı sorularına hâkim hiç katılmıyor. Kişi salondan çıkartılıyor, hakkında hiçbir araştırma, hiçbir tutanak tutulmadan elini kolunu sallayarak gidiyor. Biz de buradan soruyoruz: Bu kişi kimdir? Kayıt altında olan bu kişi hakikaten emniyet mensubu mudur? Emniyet mensubuysa, bu buyruğu kim vermiştir? Canan Kaftancıoğlu’nun davasına gelip de oradaki oturma gayesi nedir? Gözdağı vermek midir? Biz buradayız, izliyoruz izlenimini orada hissettirmek midir hâkim ve savcılara? Bunun sorumlusu kimdir? Bana sorarsanız, şayet bu kişi emniyet mensubuysa, sorumlusu İçişleri Bakanıdır. Bunun derhal ortaya çıkartılması, artık insanlarımızın polisiye tehditler içerisinde hiç olmazsa adalet karşısında tehdit edilmemesi, Canan Kaftancıoğlu ile ilgili davalarda savcılara ve yargıçlara bu biçimde müdahale edilmemesi ve öbür tüm özgürlük davalarında bu baskının ortadan kaldırılması talebimizdir. İçişleri Bakanından çabucak derhal bunun yanıtını bekliyoruz.
AKP İKTİDARI HALKA PALAVRA SÖYLÜYOR
Erdoğan ‘Aynı gemideyiz. Yararı paylaştığımız üzere külfeti de paylaşacağız. Enflasyon da düşecek’ demiş. Tayyip Erdoğan sarayda oturuyor. Siz sarayda mı oturuyorsunuz? Tayyip Erdoğan akaryakıt parası vermiyor, mazot parası vermiyor. Siz akaryakıt, mazot parası vermiyor musunuz? Tayyip Erdoğan’ın ve ailesinin ve yandaşlarının yediği önünde yemediği ardında. Siz bir ekmek için kuyruğa girip de beklemiyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak? Tayyip Erdoğan istediği vakit, istediği ülkeye buyruğundaki uçaklarla gidebiliyor. Siz uçmadığımız halde, geçmediğiniz halde yolların vergisini ödemiyor musunuz? Ve sizle dalga geçiyorlar, diyorlar ki; şahsen Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel Lideri şahsen o diyor ki gözünüzün içine baka baka: ‘Merak etmeyin, enflasyon düşecek’ diyor. Artık ben buradan soruyorum: Birebir Recep Tayyip Erdoğan halkın karşısına geçip de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden evvel, ‘neymiş efendim dolar 10 lira olacakmış’ dediği gün dolar kaç paraydı? 4,5 liraydı. Artık ne kadar? 13,6 lira. Pekala, hani 10 lirayı bulmayacak, hatta 4,5’un altına düşecekti? Söyledikleri kelamın güvenirliliği var mı? Hayır yok. Söylediği kelamın bir karşılığı var mı? Hayır yok. Pekala palavra mı söylüyorlar? Evet, palavra söylüyorlar. Kimin gözünün içine baka baka? Yoksullaştırdıkları, çaresiz bıraktıkları, işsizlikten konutuna ekmek alamadığı için intihar eden insanlarımızın gözünün içine baka baka palavra söylüyorlar. Artık yeni yaptıkları şey şu: Pahalılık alıp başını gidiyor, enflasyon alıp başını gidiyor. Bir müdahale ediyorlar, yüzde 127 artmış… Mesela örnek veriyorum: Elektrik yüzde 127, akaryakıta yüzde 110, motorine yüzde 110, otogaza yüzde 110, doğalgaza yüzde 50 artırım gelmiş. Ondan sonra bir ufak müdahaleyle liralara tekabül edecek indirimler yapılıyor. ‘Gördünüz mü? Bakın biz işte ucuzluk getirdik’ diyorlar. Ne yapıyorlar? Dalga geçiyorlar, milletle inatlaşıyorlar.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR BİLE TÜİK’E GÜVENMİYOR
TÜİK ile ilgili Memleketler arası İstatistik Enstitüsü bir açıklama yapmış. Bu açıklama şöyle diyor: ‘Türk makamlarının TÜİK’in milletlerarası standartları tam olarak karşılayan objektif, istatiksel bilgileri sağlayabileceğine dair teminat vermesini bekliyoruz.’ Diyor ki: ‘Dört sefer TÜİK’in başındaki adamı değiştirdiniz. Verdiğiniz sayılar yanlışsız mudur, değil midir, artık memleketler arası güvenirliliği var mıdır bilmiyoruz ancak biz size güvenmiyoruz. Bize garanti verin’ diyor. Artık enflasyonu neye nazaran belirliyoruz? TÜİK’in verdiği sayılara nazaran. Pekala biz güvenmiyoruz, milletlerarası kuruluşlar güveniyor mu? Hayır. İşte açıklama yapmışlar. Hiç ses var mı iktidardan? Yok. Neden? Zira gerçek bu da, onun için; rastgele bir açıklama yok.
AKP İKTİDARI MİLLETİN PARASINA ÇÖKÜYOR
AKP iktidarı milletin parasına çöküyor. Daha evvel söylemiştim değil mi? Şehitler için toplanan yardımlara çöken bir iktidardan bahsediyoruz, AKP Genel Liderinden bahsediyoruz. AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan buyruk veriyor, Binali Yıldırım Başbakan olarak diyor ki: ‘15 Temmuz Şehitleri ve Beşiktaş’taki şehitlerle ilgili para toplayın’ deniliyor. Milletimiz kendi yemiyor, kendi rızkından topladıkları parayı o yardım kampanyasına gönderiyorlar, ama para şehit yakınlarına verilmiyor. Artık biz muhalefet edince 1000 lira, 1000 lira para veriyorlar aydan aya. Pekala o sayılar bugünün parasıyla nerelere geldi? 500 milyonlara geldi. Niçin pekala ödemediniz bugüne kadar? Zira o paraya da çöktünüz, onun için. Artık ne yaptılar biliyor musunuz? Pandemi münasebetiyle büyükşehir belediyelerimizin, milletimizin itimadını aldıkları için topladıkları paraya el koydular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi pandemi devrinde eksiksiz bir halde vatandaş dayanışmasıyla, vatandaşın yaptığı yardımı kime, hangi şartta yaptığını bildiği bir dayanışmayla, toplam kampanyada 6,2 milyon TL bugün son alarak İstanbul Defterdarlığına devrediliyor. Yani paraya el koydular. Kimin parasına? Milletin parasına. Bu parayı ne yapacaklar? Yandaşlar ile birlikte ne yaptılarsa onu yapacaklar.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
