Würzburg Julius-Maximilians Üniversitesi’nden bir takım, bir müdafaa ve onarım projesinin kesimi olarak piramidi araştırdı. Araştırmalar, daha evvel belgelenmemiş bir dizi depo odasını ortaya çıkardı. Dr. Mohamed Ismail Khaled liderliğindeki grup, “Bu çığır açan proje, Sahura piramidinin ve tarihi kıymetinin anlaşılmasında kıymetli bir kilometre taşını temsil ediyor” dedi.
Bilim beşerlerine nazaran Sahura’nın hükümdarlığı barış ve refah içinde geçti. Antik devir tarihçileri “Diğer şeylerin yanı sıra, Sahura yabancı ülkelerle ticaret yaptı, bir donanma geliştirdi ve madenler açtı” diyor.
Piramit birinci olarak 1836 yılında Albay Howard Vyse’nin buyruğunda çalışan bir mühendis olan John Perring tarafından kazılmış, daha sonra 1907 yılında Mısırbilimci Ludwig Borchardt tarafından araştırılmıştı. Artık, 100 yıldan fazla bir mühlet sonra, bilim insanları bir sefer daha antik piramidin içine adım attılar.
Ekip başlangıçta piramidin alt yapısını stabilize etmek ve çökmesini önlemek için uğraştı. 3D lazer taraması kullanarak piramidin içinde detaylı araştırmalar yaptılar. Bu sayede hem geniş dış alanların hem de içerideki dar koridor ve odaların kapsamlı haritalarını oluşturabildiler. Ayrıyeten daha evvel keşfedilmemiş sekiz depo odasına açılan saklı bir geçit de ortaya çıkarıldı. Bu odaların tavanları ve tabanları ‘ağır hasarlı’ ve burada tam olarak ne depolandığı belirsizliğini koruyor.
Ekip, “Bu depoların kuzey ve güney kısımları, bilhassa de tavan ve orjinal taban ağır hasar görmüş olsa da, yepyeni duvarların kalıntıları ve yerin bir kısmı hala görülebiliyor” dedi.
Gizli odaları ortaya çıkaran grup, onları eski ihtişamlarına kavuşturmak üzere çalışmalara başladı. Onarım sırasında, odaların yapısal bütünlüğünü sağlarken, gelecekteki çalışmalar ve potansiyel olarak halk için erişilebilir hale getirmek emeliyle muhafaza ve sunum ortasında bir istikrar gözetildi.
Ekip, bulguların Sahura Piramidi’nin nasıl inşa edildiği ve sekeret odalarında nelerin saklandığı üzere gizemlerin çözülmesine yardımcı olacağını umuyor.
Depoların keşfi ve onarımının piramit yapılarının tarihi gelişimine bakışta ihtilal yaratması ve bu alandaki mevcut paradigmalara meydan okuması bekleniyor.
