Ramazan Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bayramların şahısların ruhsal yeterli oluşlarına kıymetli katkılar sunduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, bilhassa pandemi kaidelerinde geçen iki yılda çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin olumsuz tesirleri hissettiğini söyledi. Çağlı, yaklaşan Ramazan Bayramı’nın bu iki yılda hasret kaldığımız “beraber olabilme” hissini yaşamak ismine çok pahalı bir vakit dilimi olduğunu kaydetti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, bayramların ruhsal uygun oluş üzerine tesirlerini kıymetlendirdi.
Geçtiğimiz iki yılın pandemi şartlarında epeyce sıkıntı kaidelerde geçtiğini hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Artık yeni duyurulan haber ile birlikte maske zorunluluğunun kaldırıldığı bir periyoda girmiş bulunmaktayız. İki seneyi aşkın bir müddettir beşerlerle etkileşimimizde azalma yaşadığımız, toplumsal izolasyonun vakit zaman duygusal izolasyon olarak da yaşadığımız ve zorlandığımız bir sürecin sonuna yaklaşıyoruz.” dedi.
“Yeniden birlikte olabilme” hissini yaşamak çok önemli
Pandemi sürecinin çocuklardan yetişkinlere ve yaşlılara kadar herkes için zorlayıcı bir devir olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Biz yetişkinler bu sürece adapte olmakta zahmet yaşarken şüphesiz çocuklarımızın da bu süreçte zorlandığını ve sabırla bu günleri beklediğini gözlemledik. Bayramın yaklaştığı bu devirler, tahminen de hasret kaldığımız bu “beraber olabilme” hissini yaşamak ismine çok bedelli bir vakit.”dedi.
Tedbirleri unutmamalıyız
Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Yine de mümkün olduğu kadar almamız gereken şahsî önlemleri atlamadan özlediğimiz yakınlarımız, özlediğimiz kalabalık sofralar ve paylaşma hissini tadabilmemiz ismine özlediğimiz günlere ulaştık. Bilhassa çocuklarımızın da bu süreçte tekrar birlikte olmanın mana ve bedelini tadabilmeleri ve hatırlayabilmeleri için değerlendirmenizi öneririz.” dedi.
Bayram sevinç, memnunluk, beraberlik ve yardımlaşmayı çağrıştırıyor
Bayram denildiğinde zihinlerde “neşe, memnunluk, beraberlik, yardımlaşmak ve paylaşmak” üzere kavramların canlandığını kaydeden Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Bu sebeple tüm bayramlarımızın beşere verdiği bu coşku memnunluk hissinin 7’den 70’e ortak olduğunu gözlemliyoruz. Daha coşkulu, daha enerjik, daha keyifli, daha huzurlu hissettiğimizin farkına varıyoruz. Bu noktada değerli olan konulardan bir tanesi de birlik olabilmek ve beraberlik duygusu. Bilhassa paylaşmak, tıpkı hisleri yaşamak, ortak hisleri paylaşmak, sevdiklerimizle bir ortada olmak üzere olumlu hisleri yaşamamıza sebep olan bayramlar genel olarak daha uygun hissetmemize sebep olmaktadır.” diye konuştu.
Paylaşmak ruhsal sağlamlığı artırıyor
İnsanın toplumsal bir varlık olduğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, paylaşmanın ruhsal uygun oluşa katkıda bulunduğunu belirterek kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bir ortada hayli paylaşabilir, paylaştıkça mutluluklarımızı çoğaltabiliriz. Bu durum da ruhsal sağlamlılık dediğimiz ruhsal düzgün oluşumuza katkı sağlayacaktır. Bilhassa pandemi devrinde yaşadığımız toplumsal izolasyonun kimi vakit duygusal olarak da bizleri izole ettiği günlerden sonra büyüklerimiz, ailemiz ve yakınlarımızla birlikte olmak ruhsal açıdan muhtaçlığımız olan bir şey haline geldi. Son iki yıldır izole biçimde kutladığımız bayramlarımız ve özel günlerimizden sonra artık eski coşkusu ve gerçek manasıyla bayram kutlamanın vakti olarak değerlendiriyorum.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
