Dr. Serdar Savaş yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi:
“Emperyalizm Ve Milletlerarası Kapitalizm’in (EVUK) ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için kullandığı stratejilerden birinin hür piyasa iktisadı kandırmacası, bir başkasının halkımızı dini inançlar açısından kutuplaştırmak olduğunu açıklamıştım. EVUK’un üçüncü temel stratejisi ise etnik zenginliklerimizi aleyhimize kullanmaktır.
EVUK; Irak, Suriye, İran ve Türkiye’den toprak alarak Orta Doğu’da İsrail ile müttefik, ABD’nin çıkarlarına hizmet eden kelamda bir Kürt devleti kurmak için uzun erimli bir planı uygulamaktadır. PKK bu planın bir modülüdür.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti geçmişteki inkar ve asimilasyon siyasetleriyle, Kürt nüfusun yaşadığı bölgelerin geri bırakılmasıyla, Kürtlerin feodal sistemin ağalarına, şıhlarına teslim edilmesiyle, cehalet ve yoksulluk sarmalından çıkmalarını önleyecek uygulamalarla bu türlü bir planın gerçekleşmesi için bir taban oluşturmuştur. Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş lideri olan Recep Tayyip Erdoğan, uzun erimli kelamda Kürdistan projesini gerçekleştirmek için kurulan tuzaklara düşmüştür.
Bugünlerde CHP, ÂLÂ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti yanlarına DEVA ve Gelecek partilerini de alarak Cumhur İttifakı karşısında başarılı olacak bir güç birliği yapma çalışmaları içerisindedir. Ben bu güç birliğine, ‘Demokrasi İçin Birlik’ ismi altında HDP, TİP ve TKP’nin de dahil olması gerektiğini tabir ediyorum. Bu ısrarımın iki nedeni var:
Birincisi Demokrasi İçin Birlik oluşturulması halinde RTE ve AKP devrinin muhakkak son bulacağıdır.
Daha kıymetli olan ikinci neden ise EVUK’un dini ve etnik kutuplaştırmalar oyununun bozulmasıdır. Demokrasi İçin Birlik oluşturulurken HDP’nin ve TİP’in Kürt yurttaşlarımıza yönelik demokrasi ve insan hakları taleplerinin açık bir formda ortaya konması sağlanacak, bunlarla ilgili yapılması gerekenler üzerinde çalışılırken HDP’nin PKK ile ortasına bir duvar örmesi, böylelikle seçmenlerin aklındaki temel derdin ortadan kaldırılması sağlanacaktır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken ülkemizdeki dört kıymetli fay çizgisi bu formda ortadan kaldırılabilir. Dindar-seküler, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, solcu-sağcı gerginliklerinin son bulması için önerdiğim stratejik-siyasi iş birliği değer kazanmaktadır.
Tarih ve sosyoloji bu 9 siyasi partiye kıymetli bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsat partilerin daha küçük çıkarlarına esir olmaması, gereksiz kaygıların üstesinden gelinmesi ile kullanılabilir. Cumhurbaşkanlığına partisiz ve birleştirici olarak adaylığımı koyduğum günden bu yana savunduğum ‘tam ve ileri demokrasi’ için önerdiğim bu birliktelik halkımızın ve ülkemizin önünü açacaktır. “
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
