ARACIN KİLOMETRE SAYACI 700 BİNİN ÜZERİNDE

Mahkemenin aldığı karar doğrultusunda isimli tıp ile eksper raporu tamamlandı. İsimli Tıp Kurumu’nca hazırlanan raporda; minibüsün 2004 model olduğu, kilometre sayacının sıfırlandığı, 2019 tarihinde yapılan muayenede aracın 700 bin kilometrenin üzerinde olduğu tabirleri yer aldı. Kazanın meydana geldiği noktadan 1 kilometre ortalama yüzde 6 iniş eğimli caddede şoförün seyir halinde olduğu, aracın fren düzeneğinin tam fonksiyonel olmaması nedeniyle aracın hızlandığı belirtildi. Raporda, şoförün direksiyon hareketinde sürat, yaya ve öteki trafik ögelerinin bileşimi ile başarısız olduğu yer aldı. Lisenin okul müdürü ile şirket ortasındaki kontrattaki şoförün farklı olduğu, olay günü aracı kullanan şoför Mehmet Özdemir’in SRC dokümanı ve psikoteknik dokümanının olmadığı, İsimli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi’nin raporunda şoförde uyuşturucu hususlarının tespit edildiği belirtildi. Şura üyelerince bu unsurların tesiriyle emniyetli bir biçimde araç sevk ve yönetim edemeyeceği de oy birliğiyle bildirildiği raporda yer aldı.

ARAÇTA EMNİYET KEMERİ YOKMUŞ

‘DENETİM EKSİKLİĞİ SORUMLULUĞU OKUL İDARESİNDE’

Kazaya karışan servisi yolcu olarak kullanmakta olan K.Y.’nin verdiği sözde; kazadan bir haftalık süreçte aracın şoförlüğünü Mehmet Özdemir’in yaptığı, araçtan olağandışı bir halde hava kaçırma sesi geldiğini, Mehmet Özdemir’i uyardığını, Özdemir’in ise önüne bir aracın çıkması sonucu apansız fren yaptıktan sonra bu halde hava kaçırma sesinin geldiğini söylediği tabirleri rapora girdi. Aracın götürüldüğü tamirci O.A. olay günü Mehmet Özdemir’in dükkanına geldiğinde hava kaçağı olduğunu söylediği lakin fren arızasına ait kendisine bir şey söylemediğini söz etti. Servis şirketi ile okul idaresi ortasındaki protokolle aracı pozisyonda olan S.D. ise aracın şoförünün Mehmet Özdemir olduğunu yoğunluktan fark edemediğini söyledi. Kazadan kısa vakit evvel bu durumu fark ettiğini belirten S.D., Özdemir’den gerekli evrakı istediğini lakin takibini yapamadığını tabir etti, ayrıyeten aracın öğrenci servisi olarak kullanılamayacağını bilmediğini söyledi. Bu mevzudaki kontrol eksikliği sorumluluğunun okul yönetiminde olduğu uzman tarafından belirtildi.

MÜDÜR, SÜRÜCÜNÜN DEĞİŞTİĞİNİ KAZADAN SONRA ÖĞRENMİŞ

BİLİRKİŞİ: FREN PEDALINI HİÇ KULLANMADI

Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, servis şoförü Mehmet Özdemir’in kornayı kullanması halinde yaya Birsen Giriş’in yola çıkmamasını sağlayabileceği, ayrıyeten şoförün fren pedalını hiç kullanmadığı, yokuşun başında frene bassa da daha sonra frenleme yapmadığı, yapılan incelemede fren sisteminde patlak olmadığı, fren lambasının hiç yanmadığı belirtildi. Raporda, frenlerin tutmamasının asıl nedeninin bakımsız keçeler nedeniyle basınç düşüşü ve fren hidroliğinin bozulacak düzeyde eski olmasından kaynaklandığını fakat şoförün bu durumda fren pedalına pompalama yapması, frene daha kuvvetli basması yahut imdat freni kullanması gerektiği lakin bu önlemlerin de gözardı edildiği belirtildi. Kazanın oluş anını inceleyen eksper heyeti tarafından şoförün yokuşu yüksek vitesle inmiş olabileceği, kaza noktasından 110 metre evvel önündeki minibüsü yüksek süratte solladığı bildirildi.

FREN TERTİBATI SÖKÜK, BİJONU EKSİK MUAYENEYE GİTMİŞ

Araç sahibi ve kiralayan M.A. ve İ.A.’nın aracın bakımlarını vaktinde yaptırmadığı, ayrıyeten yapılan son periyodik muayenede aracın daimi yardımcı fren tertibatının sökülmüş, tekerlek bijon somunları eksik olduğu uzman tarafından tespit edildi. “Yolcu taşıyan bir aracın fren tertibatı sökük ve bijonu eksik olarak muayeneye gitmesi bile başlı başına davalıların aracın bakımlarından imtina ettiğini göstermektedir” tabirlerini kullanan eksper, M.A. ve İ.A.’nın kazanın oluşmasında kusuru bulunduğunu belirtti.

Servis nakliyatı yapan şirket hakkında da yapılan incelemede, 17 yıllık, kamera kayıt aygıtı olmayan, üç nokta emniyet kemeri tertibatı bulunmayan, yol müsaadesi olmayan bir araçla öğrenci nakliyeciliği yapmaya çalışıldığı, tüm kuralları sağlamakla yükümlüğü olduğu belirtilerek şirketin kusurlu olduğunun tespit edildiği raporda yer aldı. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın kontrol ve uyum yükümlülüğünü bulunduğu, buna karşın okul idaresince muhakkak konuların denetlenmesi gerektiğini belirten uzman, nakliyat hizmetini yapan araç ve şoförün eksiklikleri bulunmasına karşın, bu konunun kontrol eksikliği nedeniyle gözardı edildiğini aktardı.

TURİZM ŞİRKETİ YÜZDE 50 KUSURLU

İlgili aracın kayıtlarda bulunmamasının bir mazeret olamayacağını söz eden eksper, bu durumun kayıtlarda olmayan rastgele bir aracın okul bahçesine girerek öğrencileri alması manasına geldiği, bu durumun da hayatın doğal akışına muhalif olduğunu, okul idaresince servis aracının yalnızca vaktinde gelip gitmesi kâfi görüldüğü belirtilerek, bakanlığın kazada kusuru olduğu rapora yansıdı. Yaya olan Birsen Giriş ve servisteki öğrencilerin ise kazada bir kusurları olmadığı tespit edildi. Turizm şirketinin kazada yüzde 50, servis şoförü Mehmet Özdemir’in kazada yüzde 30, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın okul idaresi ile yüzde 10, aracın ruhsat sahibi M.A.’nın yüzde 5, aracı kiralayan İ.A.’nın yüzde 5 kusurlu olduğu raporda yer aldı.